Kadın ve Erkek Üreme Sağlığında İnfertilite ve Sigara Alışkanlığı
Sağlık Bakanlığı’nca yapılan bir araştırmaya göre; Dünya çapında sigara karşıtı kampanyalara rağmen sigara içimi oldukça yaygındır. Sigara içiminin özellikle akciğer kanseri başta olmak üzere diğer kanser çeşitleri, solunum hastalıkları, kalp ve damar hastalıkları gibi yaşam kalitesini olumsuz etkileyen ve hatta ölüme yol açtığı bilinen 35 farklı hastalık için risk faktörü olduğu biliniyor. Buna rağmen sigara içimi özellikle gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde kadın ve erkeklerde artmaya başladı.
Tüm dünyada üreme çağındaki kadınların %25’inin sigara içtiği kabul ediliyor. Sigara içen kadınlarda infertilite görülme oranı, içmeyenlere oranla on kat daha fazladır. Kadınların %13’ünde infertiliteye sigara içiminin neden olduğu belirtiliyor. Buna ek olarak; sigara içen kadınlarda yumurtalık fonksiyonlarında azalma, menapoza daha erken yaşta girme, kendiliğinden düşük riskinde artma, erken doğum eylemi ve düşük doğum ağırlıklı bebek doğurma riskinde artma olduğu belirtiliyor. Sigara içen kadınlarda, sigara içmeyenlere göre doğurganlığın düşük, gebe kalma süresinin 3–12 ay arasında daha uzun olduğu da bildiriliyor.
Bunun yanında, en fazla üreme çağındaki erkekler tarafından kullanılan sigara, erkeklerde de üreme fonksiyonlarının olumsuz yönde etkilenmesine neden oluyor. Erkeğin sigara içmesi; sperm konsantrasyonunun azalmasına, sperm hareketlerinin azalmasına, sperm sayısının azalmasına, spermin kadının yumurta hücresini delme yeteneğinin azalmasına ve sperm hücresinde DNA hasarının artmasına neden oluyor.
Sigara içiminin infertilite nedeni ile yardımcı üreme teknikleri uygulanan bireyler üzerinde de olumsuz etkileri bulunuyor.
Yardımcı üreme teknikleri sürecinde; serum estradiol düzeylerinde azalma, siklus iptali, toplanan oositlerde azalma, elde edilen embriyolarda azalma, embriyo transferinden sonra implantasyonda azalma ve gebelik oranında düşme bilinen olumsuz etkileridir. Ayrıca sigara içmeyen kadınlarla karşılaştırıldığında sigara içen kadınların ortalama olarak daha fazla iki in vitro fertilizasyon siklusuna maruz kalıyor.
İnfertilite tedavisinden hemen önce ya da tedavi siklusu süresince sigarayı bırakmanın bile tedavinin sonucuna olumlu katkılar sağlamaktadır.
Sonuç olarak, infertil çiftlerin sigara içmemesi ya da tedaviye başlamadan önce sigarayı bırakmaları tedaviden başarılı sonuçların elde edilmesi açısından son derece önemlidir.
Sigara içimi, bireylerin kendi iradeleri doğrultusunda değiştirebilen ve kontrol edilebilen bir risk faktörü olduğuna göre, sigara kullanımının bırakılması infertilite tedavisine başlayacak olan çiftler için ön koşul olmalıdır. Böylece sağlıklı bebeklerin sağlıklı aile ve sağlıklı ailelerin de sağlıklı bir toplum oluşturması mümkün olacaktır.